İnsanların daha önce gerçekleşmesini dahi hayal edemeyeceği her türlü görüntü günümüzde mümkün hale gelmiştir. Öyle ki bireyler genetik formüllerini değişebilmektedir. İnsanlar bilgi işlem teknolojisinin sağladığı imkânlar ile her türlü görüntüyü değiştirebilmekte hatta yoktan var edebilmektedir. Sanal ilerlemeler neticesinde dijital teknoloji ve bilgi işlem teknolojisi tüm yayın ağlarında hâkim bir güç olmayı hedeflemektedir. Görüntülerin bu teknolojiler tarafından gerçekliğinden kopartılarak sanal hale getirilmediği sürece hiçbir görüntü arzulanabilir nitelikte olmayacaktır. Örneğin fotoğrafçılık teknolojisinde görüntünün gerçekliğinin değişiminin yaygın hale gelmesi ve uygulanmasıyla hipergerçekliğin hâkim olması için büyük bir istek oluşmuştur (Çimen, 2018: 443). Günümüzde özellikle film sektöründe dijital teknolojilerin sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. İnsan aklının alamayacağı gerçekliğin çok ötesinde görsel şölen sunan sanal dünyalar gerçek dünyanın yerini alırken “Avatar” adı verilen ve bilgisayar ortamında yaratılan oyuncular insanların yerini almıştır. Gerçekten daha gerçek olan fiziki bir bağlamı olmayan sanal, insanın varlığının silindiği, insanların izlemekle yetindiği, kanıksadığı, hayran kaldığı göstergeler sanal ortamları normalleştiren bir hızla toplum geneline yayılmaya devam ediyor. Bu ortamlar insanları pasifize ederek sadece görmeyi, izlemeyi sunmakta, insanlar sadece izleyici olarak konumlanmaktadır.
Sayfa: /