Türk dili, tespit edilen ilk yazılı örneklerden günümüze kadar
çeşitli Türk boylarının kurduğu devletlerin ve büyük imparatorlukların
yazı dili olarak çok geniş bir coğrafyada gelişimini sürdürmüştür.
Farklı iklimlerde yeşerip aynı gökyüzüne uzanan Türkçe ses bayrağı,
gölgesinde duran bütün Türk lehçelerinden izler taşımakla beraber
onları yazılı yadigârlar ve sözlü gelenek ürünleriyle bir bütünün
parçaları hâlinde geçmişten günümüze gür bir edayla taşımıştır. Her
dilde olduğu gibi Türk dilinde de tarihî süreç içerisinde çeşitli
değişimler, gelişmeler ve dallanıp budaklanmalar görülmüştür ve
görülmektedir. Türk dilinin bugününü anlayabilmek ve yarınına yön
verebilmek adına geçmişini ayrıntılarıyla ve bilimsel yöntemlerle ele
almak gerekmektedir. Bu yüzdendir ki Türk dilinin hangi lehçesiyle
yazılmış olursa olsun tarihî metinleri büyük bir titizlikle incelemek;
devirler arası geçiş süreçlerini aydınlatmak, bugünü anlayabilmek ve
Türkçenin zenginliğini gösterebilmek adına son derece ehemmiyet arz
etmektedir.