“Anlambilim. Araştırma Alanları ve Sınırları” adlı bu eser, dilbilim yazıcılığına göre, XX. yüzyılın ikinci yarısında gelişmeye ve yayılmaya başlayan Anlambilim’in araştırma alanı, sınırları ve buna bağlı muhtelif değerlendirme yöntemlerinin farklı sonuçlara yol açabileceğini göstermeyi amaçlamaktadır.
Kadim zamanlara dayanan Anlambilim araştırmaları tarih, coğrafya, etnografya ve arkeoloji gibi bilim dallarıyla derinden bağlantılıdır. Bu bağlamda çağdaş anlambilim araştırmalarında 1917 yılından sonra yayınlanmış bilimsel kaynaklar karşılaştırmalı olarak incelenmeli, metinlerin ilk kaynağı ele alınmalı ve resmî dil politikalar kapsamında yer alan yayınlar ayırt edilmelidir. Tarihin yeniden yorumlamasında belge ihtiyacının ortadan kalkmasıyla, resmî ideolojinin dil ve tarih araştırmalarını yönlendirmesiyle artık meslekî yeterlilik ve bilimsel yaklaşım aranmamıştır. Sovyetler Birliği’nde çoğu kaynaklara erişim sınırlandırılmış, hatta sosyal bilimler alanındaki metinlere erişim tamamen kapanmış ve yeni resmî ideolojiye uygun yeni metinler oluşturulmuştur. Bu dönemde kaynak araştırmaları ancak bireysel tercih ve çabaların, yani bilim kahramanlarının sayesinde yapılabilmiştir.