Osmanlı 5’nci Ordu Komutanı Mareşal Liman Von Sanders’e düşmanı yarımadayı tahliye ettiği haberi verildiğinde Paşa; “Tanrıya şükür” diye bağırdı.
Çanakkale Savaşları’nın ilk sonucu, İngilizlerin savaş sonuna kadar denizden bombalamalarla, kara harekatını ve çarpışmalarını birlikte öngören harekattan vazgeçmeleridir. İkinci sonucu, İngiliz ve Fransızların Batı Cephesi’nde Almanların yenilmesiyle ancak savaşın kazanılabileceği gerçeğini görmeleri olmuştur. Çanakkale’de savaşan Fransız birliklerinin Selanik Cephesi’ne gönderilmeleri bu gerçeği değiştirmedi. İtilaf güçleri, Osmanlı savunmasını ve 5’nci Ordusu’nu hafife aldıkları kabul ederek yanıldıklarını kabul ettiler.
Çanakkale Savaşı’nın en önemli özelliği, savaş sonrası yaşananlardı. Çanakkale Savaşı’na katılan birliklerdeki askerler ve komutanlar kazandıkları prestij ve güven duygusuyla Kurtuluş Savaşı’nı başlattılar ve başarıya ulaştılar. Çanakkale Zaferi “vatanseverlik” duygusunu Türkiye’de tekrar zirveye taşıdı.
Osmanlı İmparatorluğu’nda vatanseverliğin ilk sözcüsü Namık Kemal’di. Namık Kemal, Kırım Savaşı sırasında Silistre’nin cesur savunucusu överken “vatanseverlik” duygusunun en yüce duygu olduğunu görmüştü. İkinci vatanseverlik destanı 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Gazi Osman Paşa tarafından yapılan “Plevne Müdafaası”dır. Üçüncüsü ise 1915’te “Çanakkale Müdaffası”dır. Çanakkale Müdafaası, Osmanlı vatanseverliğinin gelecekteki Türk milliyetçiliğine dönüşmesinin habercisi oldu.