Bilinen en eski vergi türleri arasında gösterilen özel tüketim vergileri, günümüzde de sınırlı sayıda belirlenen mal ve hizmetlerin vergilendirilmesi yoluyla devlete gelir sağlama, tüketici davranışlarını yönlendirme ve ülkenin ekonomisinde istikrar sağlama şeklinde sıralanabilecek mali ve mali olmayan amaçlarla vergi sistemleri içerisinde yer almaktadır. Özel tüketim vergi-leri, düzenlemelerinde yer aldığı şekliyle, az sayıda mükellefi var gibi görünse de yüksek vergi tahsilatı sayesinde kamu maliyesi açısından verimli bir gelir kaynağı özelliği taşımaktadır. Ancak özel tüketim vergilerinin yüksek oran ve tutarlarda oluşturabileceği vergi yükü, bu vergilerinin asıl yük-lenicisi olan tüketiciler açısından sorunlu bir konu oluşturmaktadır.
Türkiye’de yürürlükteki vergi düzenlemeleri dikkate alındığında, çeşitli vergilerin özel tüketim vergisi olarak nitelendirilebilmesi mümkün olsa da bazı eşya türlerinin bu vergiye tabi hale getirildiği 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu, özel tüketim vergileri açısından temel düzenlemeyi oluşturmaktadır. Belirtilmeli ki Özel Tüketim Vergisi Kanunu, vergileme alanında geçerliliği kabul edilen mali ve mali olmayan amaçlar ile birlikte, Türkiye’nin Avrupa Birliğine üyeliği açısından vergi sisteminde gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği yükümlülüklerini de karşılamayı amaçlayan temel düzenlemeler arasında yer almaktadır.